Bugün ki yazım daha önceden 7.kitap yorumunu yaptığım serinin 8.kitabı ile ilgili olacak. Yazı kitapla ilgili spoiler içerir.

Menolly’nin barında barmen olarak çalışan Luke’un kız kardeşi kaybolması bu kitabın ana aksiyon temasıydı. Ayrıca bu kitapta Delilah eski ‘’kedicik’’ halinden daha vahşi bir kadına dönüşüyor. Ve bunu bir kokarcaya borçlu.
Luke’un kız kardeşi, Amber, çakal dönüşenler tarafından kaçırılmıştır. Çakal dönüşenler onu öldürmemiş daha doğrusu öldürememiştir. Bunun nedeni ise Amber’in bir ruh mühürü taşıyor olmasıdır. Ruh mühürü Amber ile bağlanmıştır ve Amber’ın kendisi de kolyeyi boynundan çıkaramıyordur.
Delilah, en sonunda, Ölüm Bakiresi olarak derslerini almaya başlıyor. Bu şekilde ruhen bağlı olduğu Shade ile tanışıyor ve ona aşık oluyor. Dumanlı’dan sonraki favori kahramanım şu anda Shade kesinlikle.
Geçen kitapta Kemik Öğütücü’yü yakalamaya çok az kalmışken onun ellerinden kaçmasını içlerine birinin sızmış olmasına bağlayan kardeşler bu kitapta bu kızın Kim olduğunu öğreniyor. Carter’ın üvey kızı Kim, Kemik Öğütücü ile bağlantıya geçiyor ve ona olan biten her şeyi anlatıyor. Bir adım öne geçen kardeşler onu bulup öldürüyorlar. Fakat savaş sırasında Delilah’ın kaburgaları kırılıyor ve bir ay boyunca hareketleri sınırlanıyor.
Bu kitapla ilgili beni en çok rahatsız eden şey kesinlikle çok boş bir kitap olması diyebilirim. Yani yazmış ama hani arayı dolduracak, seriye yeni karakterler sokmak için yazılan bir kitap olmuş bu. Bütün aksiyon son bölümlere bırakılmış. Ayrıca Martı Yayınları’nın bu seride gördüğüm en büyük eksiği olan imla hataları gene sinir bozucuydu. Son okuma olayını biraz daha ciddiye almaları çok iyi olurdu hem onlar hem de okurlar için.
Bakalım 9.kitap nasıl olacak?
0 yorum :
Yorum Gönder