Ve sonunda...

Bugün benim doğum günüm. Yaşasın. Artık 17 yaşındayım. Ne mutlu bana.
Eğer blogumu birazcık takip ediyorsanız üniversiteye hazırlandığımı görürsünüz ki bu durumda bloguma yazı yazmam çok zor. Dolayısıyla bu yazıyı 1 ay 20 gün öncesinden yazıyorum.
Yani bugün 02.10.2014.
Ve diğer günlerden pek bir farkı yok.
Peki doğum günlerinin diğer günlerden farkı nedir?
Hediyeler ve pasta. En azından çoğu insan için böyle.
Benim içinse sadece pasta olur genelde.
Neyse konumuz doğum günlerinin diğer günlerden farkı.
Ne yani bi ertesi gün yeni bi insan mı oluyoruz? Daha olgun falan?
Ben buna inanmıyorum. İnsanı yaşı değil yaşadıkları olgunlaştırır.
Her zaman bu düşünceyle yaşadım ben.
Çok fazla şey yaşamış olmanın getiriside olabilir tabi bu.
Ama sadece benim düşüncem değil tabiki bu. Böyle düşünen çok insan var. Belki de bu yazıyı okuyan, sen, bile aynı şekilde düşünüyor(sun). Bunu ben bilemem tabiki.
Hadi bugünü ve (tahmini) doğum günümde yaşayacaklarımı kıyaslayalım.
Bugün sabah yine okul için uyandım. Okula gittim. Test çözdüm. Sınıftaki en düşük neti çıkardım. İki ders erken okuldan çıkıp Koton'a alışverişe gittim. Yaşadığım sıkıntılardan dolayı stres altında olduğum için kilo aldığımı farketmemi sağlayacak kıyafetler denedim ve daha çok üzüldüm. Bilekliğimi unuttum. (Benim için çok önemli biri tarafından verilen bir bileklik) Hemde Koton'da. Bunu eve gidince fark ettim. Tekrar Koton'a gittim. Bilekliği buldum. Eve geldim. The Walking Dead'ın oyununu yükledim ama açılmadı. Bu sırada bir çok dilde kadın ve erkeğin artikellerini öğrendim. 16 yaşında 20 dil bilen çocuğun videosunu izledim. Yemek yedim ve şimdide bu yazıyı yazıyorum. Tahminen 2-3 saat sonra uyuyacağım. Bundan önce de sınava kadar olan aylar için yazı yazarım.
Peki doğum günümde işler nasıl olcak (tahminen)?
Sabah ailem doğum günümü kutlayacak. Dershaneye gidicem. Tahtada ismim çıkıcak ve doğum günün kutlu olsun yazacak (dershanenin sistemi böyle) herkes ''Aaa bugün senin doğum günün mü?'' diyecek. Dershaneden sonra (ailem izin verirse şayet) arkadaşlarımla takılcam. Kış olduğu için soğuk olcak ve bi yerde tıkılı kalcaz. Eğlenmeye çalışıcaz. Gece geç dönme iznim bile olmayacak. Belkide hiç izin vermeyecekler. Şu an bilemiyorum. Eve gidicem ve uyuyacağım.

İşte sırf, farklı bir şeyler yaşayalım diye var doğum günleri. 
Hem bir satış tekniği, hemde biz insanlar bir şeyleri kutlamak için bahane arıyoruz.