1 Aralık 2014 Pazartesi

Kişilik Mücadelesi

Posted by Unknown on 20:06 with No comments
Amadeus adlı film Wolfgang Amadeus Mozart'ın yaşam öyküsünün yanı sıra bir başkasının, Salieri adında bir karakterin de öyküsünü anlatır.
Salieri saray müzisyenidir ve Tanrı ile bir anlaşma yapmıştır; anlaşmasına göre Tanru onu olmak istediği gibi büyük bir müzik dehası yapacaktır. Ne var ki Salieri, Mozart'ın müziğini duyduğunda bunun, kendisinin besteleyebileceği tüm melodilerden çok daha üstün olduğunu anlar. Bir müzik dehasının müziğidir bu. Salieri'nin canı, çok sıkılır ve Tanrı ile tartışır. Tanrının kendisine ihanet ettiği duygusuna kapılır.
İşte bu noktada Salieri ile Tanrı arasında bir konuşma geçer ve Mozart'ın ikinci adı Amadeus da bu konuşma sırasında anlamını bulur. Amedeus, ''Tanrı'nın sevgili kulu'' anlamına gelmektedir ve bunu duyan Salieri öfkeden çıldırır. Tanrı'nın Mozart'ın elinden tuttğunu düşünür. O, Tanrı'nın en çok kendisini sevmesini istemiştir, oysa seçilen Mozart olmuştur.
Salieri çeşitli fesatlıklar düşünmeye başlar. Mozart'ın ilerlemesine engel olmak için elinden geleni yapar. Mozart'ın bir dahi olduğunu bilmektedir ancak kendi görevinin ne olduğunu tam da bu konuda gözden kaçırmaktadır. Çünkü Salieri de bir dahidir. Başka insanların Mozart'ın müziğinde hissedemedikleri dehayı o hissetmektedir. Ne var ki, Salieri verilmiş bu yetenekle yetinmemektedir; o, Mozart'a verilmiş yeteneğin peşindedir ve Tanrı'ya yakındır. Mozart'ın parlak müziğini duyduğu için mutlu olup, onun koruyucusu, hocası olacak yerde onu geri çekmeye çalışır. Yaşadığı yoğun ve çaresiz kıskançlık, sonunda, Salieri'nin aklını yitirmesine neden olur.
Filmin sonunda kendi müziği üzerinde düşüncelere dalan Salieri şunları söyler: ''Ben dünyadaki tüm sıradan insanlar adına konuşuyorum. Ben onların temsilcisiyim, ben onların kutsal lideriyim. Her yerdeki sıradan insanlar, sizleri ve sıradanlığınızı bağışlıyorum.''

Kişilik Mücadeleleri

Ne var ki gerçek yaşamda sıradanlığın bağışlanması söz konusu değildir. Onun için ben, bugün Sizi kişilik ile ilgili birkaç konuda mücadeleye davet ediyorum.

  • Mükemmel olma konusunda kararlı olun. Sizi sıradanlığın sınırları dışına çıkmaya, bir alanda uzman olmaya davet ediyorum. Ne iş yaparsanız yapın, en iyisini yapın. Burada da sıradanlığın bağışlanması düşünülemez. İster on, ister beş, ister yalnızca tek bir konuda yetenekli olun; doğanın size verdiği yetenekleri kullanmamanın özrü olamaz.
  • Kendinizi tanıyın. Yeteneklerinizin ne olduğunu ve yeteneklerinizi, becerilerinizi, zekanızı ve başarılarını kendinizi geliştirme ve çevrenize iyi bir örnek olma yolunda nasıl kullanabileceğinizi tam olarak görün. Kendinizi tanıma, yeteneklerinizin neler olduğunu bilme, sonra da yeteneklerinizi sonuna kadar kullanma konusunda kararlı olun.
  • Lider olun. Liderler çevrelerindeki insanları etkilerler. Büyük olasılıkla siz zeki ve donanımlı bir insansınızdır ancak henüz lider değilsinizdir. Bağımsızlık Bildirisi'nin öyküsü, kendisini olağandışı bir dönemin koşulları içinde bulan ancak cesareti,zekası, disiplini, azmi, vizyonu ve politik kurnazlığı ile bir belge hazırlayıp sonunda dünya tarihini değiştirmeyi başarmış bir halkın öyküsüdür. Bu halk, vizyon sahibi, özgürlüğün büyük ve parlak sonuçlarını önceden görebilen liderlere iyi bir örnektir.
  • Yaşamınız için bir vizyonunuz olsun. Vizyon ile plan birbirinden çok farklıdır. Planda stratejiler, bütçeler ve adım adım ilerleme söz konusudur. Vizyon ise entelektüel bir içeriğin yanı sıra duygusal içeriğe de sahiptir. Yaşamı gün be gün yaşamayın. Olaylara tepki vermekle yetinmeyin. Sizden büyük hayallere sahip olmanızı istiyorum. Yaşamınız için bir vizyonunuz olsun. Vizyonunuzun içinde başka insanlar da bulunsun. Vizyonunuz, yaşamınızın bir şekilde yanınızdaki ve çevrenizdeki kişilerin üzerinde değiştirici bir etkisi olacağı anlamına gelsin.
  • Başka insanlarla iyi ilişkiler kurun ve sürdürün. İnsanların önemli olduklarını ve hayallerinizin, vizyonunuzun, elde ettiğiniz başarıların ve gerçekleştirdiğiniz hedeflerin yanı sıra başka insanlarla nasıl ilişki kuracağınızı ve sürdüreceğinizi de bilmelisiniz. İnsanoğlu toplumsal bir varlıktır. Liderler insanların bir arada çalışmasını sağlar. Biz Amerikalılar'da güçlü bir bireycilik eğilimi vardır. Bu, kararlı davranmamızı sağlaması açısından iyidir. Risk almaktan korkmamamızı sağlar. Bizleri birer vizyon insanı haline getirebilir. Ancak şunu asla unutmamalıyız ki, bizimki yalnız başına yaşanan bir bireycilik değildir. Toplum içinde yaşamak zorundayız. Siz de bir lider olarak insanlarla iyi ilişkiler kurma ve sürdürme becerisine sahip olmalısınız; başka insanlara yardımcı olma ve onları daha üst düzeylere taşıma göreviniz var.
  • Azimli olun. Kolay kolay vazgeçmeyin. Liderler, kolay vazgeçmeyen insanlardır. Liderler sabırlı, azimli insanlardır.Liderler ileriye ve yukarıya doğru gitme konusunda kendi, iç kaynaklarından değil, Tanrı'nın kaynaklarından da yararlanırlar.
  • Manevi cesaretiniz olsun. İnsanın inançları olması başka; bu inançlara göre yaşaması daha başkadır. İnsanlar bazen görünüşte yiğitçe işler yaparlar ancak hareketlerinin ne gibi sonuçlar doğuracağını önceden bilmediklerinde yaptıkları işler kulağa olağanüstü gelse bile kahramanlık yapmış sayılmazlar. İnsan girişeceği hareketin bedelini hesapladığında, sonuçlarını bile bile yine de, ''Bu bana kişisel olarak ne sonuç getirirse getirsin, ben doğru ve iyi olanı yapacağım'' kararını verdiğinde manevi cesarete sahip demektir.


Ve Bir Şey Daha

Siz, vizyon sahibi, cesur, zeki, disiplinli, azimli, insan ilişkilerinde başarılı ve daha pek çok olumlu özelliğe sahip bir kişi; hatta kendinizi mükemmelliğe adamış biri olabilirsiniz ancak tarihin gördüğü en büyük alçakların yanında yer alabilirsiniz, örneğin Stalin, Çavuşesku ya da Hitler gibi. Onların da kendi planları ve vizyonları vardı. İnsanları ikna etme, harekete geçirme yeteneğine sahiptiler. Başka insanların yaşamları üzerinde etkiliydiler. Disiplinli, kararlı, azimli ve sabırlıydılar. Her ne kadar birer şeytan olsalar da bir anlamda liderdiler. Ancak tabi biz bu tür liderlerden olmak istemiyoruz.

  • Onun için son olarak sizden dünya için iyilik yapmanızı istiyorum. Bu dünyaya bir amaç için geldiğinizi unutmayın. Buraya bir misyonla gönderildiniz. Yaşamınız yalnızca size ait değil, siz ''bir bedel karşılığında satın alındınız''. Bu yükümlülük, yalnızca bireysel başarı ya da para, gelir veya parlak özgeçmişler cinsinden ifade edilen her türlü yükümlülükten çok daha ağırdır. Tanrı'nın karşısında bir hizmette bulunma sorumluluğunu taşımaktadır.
Siz bu dünyaya iyilik yapmakla görevlisiniz. Eğer sağlam kişilikli ve dürüst bir insan değilseniz, manevi değerlerin kişiliğinizi biçimlemesine izin vermiyorsanız, belki lider olabilirsiniz ancak doğru türden bir lider değilsinizdir.

Etki Alanınızı Genişletin

Sizden disiplin, azim, mükemmellik ve vizyon sahibi olma özelliklerinden yararlanarak etki alanını genişleten bir lider olmanızı istiyorum. Bu özellikler yüreğinizden ve beyninizden taşmalı; manevi dürüstlüğünüzü tüm dünyaya yansıtmalıdır. Dürüstlük ve inanç olmadıkça gerçek liderlikten söz edilemez.

(Yazar Robert Sloan, Jr. Baylor University'nin başkanıdır. Bu makale Brgham Youth University'de yaptığı bir konuşmadan uyarlanmıştır.)



Beceriksiz'in Notu: Şahsen ben bu makaleyi okuyup beğendim de son şeylerde inançtan çok fazla bahsetmiş ve aşırı derece sinir bozucu olmuş bence. Neyse sizde sıkıldıysanız... 
Amaaaan boşverin be.

(Bu makale Personal Excellence dergisinden alınmıştır.)

0 yorum :

Yorum Gönder