2 Haziran 2016 Perşembe

Dizi Yorumu: Agent Carter 2.Sezon (Part1)

Posted by Unknown on 18:52 with No comments
Herkese tekrardan merhabalar!
Biliyorum çok uzun bir zaman oldu ve ben ortalıkta yoktum. Ama siz daima benim aklımdaydınız. Son dönemlerde blogdaki konsepti değiştirmeyi düşünüyordum biraz ve en sonunda karar verip bilgisayarın karşısına oturdum. Bundan sonra yazılarımı detaylı yazmaya karar verdiğim için eskisine göre daha ayrıntılı yazılar yazacağım.
Öncelikle bu harika diziyi iptal eden stüdyoya söverek başlamak istiyorum yazıma.
Bu yazı bol bol SPOILER içerir. Lütfen ona göre okuyun! Eğer 1.sezonla ilgili düşüncelerimi okumak isterseniz hemen şurdan okuyabilirsiniz.
Sezon toplam 10 bölümden oluşuyor.
Geçen sezon Howard'ın icatlarını çalan tatlı Dottie bu sezonda da çok büyük olmasa da bir rol oynuyor. Zaten ilk bölüm Peggy'nin onu yakalamasıyla başlıyor. Peggy onu sorguya çekerken Thompson, Peggy'e onun Los Angeles'a gideceğini söylüyor. Los Angeles'daki SSR'ın başına Daniel Sousa geçmiştir, bu arada bunu da söyleyeyim. Daniel yardım için birini yollamalarını isteyince Thompson'da Peggy'i yollamaya karar verir. Peggy hem Daniel'ı göreceği için mutlu hem de biraz hüzünlü Los Angeles'a gider. Tabii ki Sousa bu duruma şaşırır ve biraz da bozulur. Onun sebebini de daha sonra anlatıcam. Neyse. Bunlar olayın olduğu yere giderler. Olay şimdiye kadar görülmemiş bir şeydir. Bir kadın cesedi,donmuş bir gölün içinde bulunmuştur. Peggy olayın nedenini öğrenmek için kollarını sıvar ve Jarvis ile buluşur. Otopsi sonucunda kadının bedeninin karanlıkta parladığı ortaya çıkar. Bunun sebebinin Isodyne enerji parçacıklarından kaynaklandığı ortaya çıkar.
Ölen kadının kimliği belirlenir ve onun da Isodyne'da çalıştığı ortaya çıkar. Bunun üzerine Peggy Isodyne'a gider. Orada bilim adamı Jason Wilkes ile tanışır. Jason ona Jane Scott'un (ölen kadın) Isodyne'ın kurucusu ve senatör adayı olan Calvin Chadwick ile gizli bir ilişkisi olduğunu söyler. Bu sırada Dottie, FBI tarafından SSR'ın elinden alınır. Peki onu alan kişi kim? Vernon Masters. Kendisi sezon boyunca boğazlamak istediğiniz bir kaç kişiden biridir. Aynı zamanda Thompson'un da akıl hocasıdır kendisi. Neyse efenim daha sonra Henry, Jason'u öldürmeye çalışır. Bu arada Henry bu kadının cesedini bulan dedektiftir. Ama bir polis Henry'i öldürür. İşte ava giden avlanır diye boşuna demiyolar. Peki bu Henry niye Jason'u öldürmeye çalışıyor? Çünkü hem o polis hem de Henry, Calvin Chadwick ve karısı Whitney Frost tarafından tutulmuşlardır. Böylece gizli ilişki olayı gündemden kalkacaktır. Aslında akıllıca bi plan ama tutmadı tabi. Daha sonra bu Chadwick bir yere gidiyor. Zaten bu sezonun en önemli detayı o gittiği yer. Counsil of Nine gittiği klubün adı. Bu kulüp gizli bir kulüp tabi.Hatta ben dedim acaba işin içine Illuminati falan da girdi mi diye. Ama hayır yok öyle bişi tabi :D
Bu konseyde kendisine Zero Matter işini bırakmasını ve senatörlük adaylığına önem vermesini söylüyorlar. Chadwick de her akıllı erkek gibi gidip bunu karısına söylüyor. Tabiki ilk bölümlerde bilmediğimiz için Whitney Frost'un aşırı tepkisi bize saçma gelse de ilerki bölümlerde bu projenin tamamen ondan çıktığını öğrendiğimizde her şey netleşiyor tabii. Daha önceden eklemeyi unutmuşum Whitney Frost Hollywood'un en sevilen yüzlerinden ama o dönemdeki cinsiyet ayrımından dolayı zor zamanlar geçiriyor. Neyse efenim Jason, Peggy ile buluşup ona Isodyne hakkında bilgi veriyor ve yardımcı olmaya çalışıyor. Ama bir yandan da Isodyne'a ihanet ettiği için kendini kötü hissediyor çünkü siyah olduğu halde onu işe alan tek şirket Isodyne. (Bunun altından da bir şey çıkıyor tabii ki ilerleyen bölümlerde.) Jason, Isodyne'ın Manhattan projesinin çakmasını tekrarladıklarını söylüyor. (Manhattan projesi İkinci Dünya Savaşı sırasında nükleer silahların denendiği ve test edildiği projedir.) Bu tekrarlama sırasında da Zero Matter'ı bulmuşlar. Jason, Jane Scott'un Zero Matter ile fiziksel temas kurduğu tezini öne sürer. Çünkü dondurmaktan çok daha fazla şeyler yapabileceğini biliyordur. Peggy ve Jason Zero Matter'ı çalmaya karar verirler. Fakat Isodyne da konsey ajanları çoktan programı yok etmeye gelmişlerdir. Jason Zero Matter'a ulaşır fakat orada Whitney Frost ile karşılaşır. Frost da Zero Matter'ı çalmaya gelmiştir. İkisi birbirinden maddeyi almaya çalışırken maddeye maruz kalırlar. Bu sırada bir patlama meydana gelir. Jason'un öldüğünü sanan Peggy oradan uzaklaşır. Whitney bedeni ise maddenin tamamını emmiştir.
Whitney'in emriyle, Calvin Chadwick Jason'u Isodyne'a sızmış komünist bir ajan olarak medyaya anlatır ve onun fabrikayı patlattığını söyler. Thompson, Los Angeles'a Vernon Masters'ın davetiyle olayları ''temizlemek için'' gelir. Peggy, Howard'ın Arena Kulübünü incelemesine yardım ederken Thompson ona New York'a geri dönmesini söyler. (Arena Kulübünün üyelik ''anahtarı'' konsey üyeleri tarafından verilmektedir.) Bu sırada Calvin Chadwick'in sbir şekilde (!) senatörlük adaylığından elenmiştir. Thompson konseyin Calvin'e şantaj yapıp onu senatörlük yarışından dışarı attırdıklarını kanıtlayamamıştır.
Whitney Frost ile başarısız bir şekilde yüzleştikten sonra, Carter New York'a dönerken uçağını ''kaçırır'' ve konseyin kiralık katili Rufus Hunt tarafından saldırıya uğrar ve zar zor ondan kurtulur. Peggy'nin etrafında oluşan anormal yerçekimini araştıran Howard, Jason'un ölmediğini geçici olarak görünmez ve anti-maddesel olduğunu keşfeder. Howard Jason'un durumunu düzeltmek için araştırmalara başlar.
Whitney Frost yeni Zero Matter güçleri ile film direktörünü ''emer''. Ciddiyim. Kadın bayağı diğer insanları ve hayvanları emiyor.  Vernon, Thompson ve Chadwick'i tanıştırır. Konsey tekrardan Chadwick'in senatör olması için her şeyi yapmıştır ve artık Chadwick'in senatör olacağı kesinleşmiştir. Vernon, Thompson'a istediği her şeyi yaptırıyor zaten bu sezon. (Geçen sezonda da olduğu gibi Thompson geç akıllanıyor garibim.)
Evet arkadaşlar, söylediğim gibi artık ayrıntılı olarak anlatmaya çalışacağım. Dolayısıyla çok uzun olmasın diye şimdilik sezonun özetini burada bırakıyorum. Haftaya yazının ikinci partı ile karşınızda olacağım! Kendinize iyi bakın!



0 yorum :

Yorum Gönder