Dizi Yorumu: Agent Carter 2.Sezon (Part2)

Herkese merhaba! Geçen hafta birinci partını yazdığım (burdan okuyabilirsiniz) Agent Carter yorumunun ikinci partı ile karşınızdayım. Bu dizi için böyle ayrıntılı bir inceleme,özet çıkarma,yorum yapma yada artık her ne derseniz ondan yaptım fakat eğer beğenilmezse tekrardan daha kısa yazılara dönüş yapacağım.

Dizinin devam eden bölümünde bir geçmişe yolculuk yapıyoruz. 1920 yılına Agnes Cully'nin yanına. İsim yabancı öyle değil mi? Aslında hayır. Kendisi aslında Whitney Frost. 1920 yılında üniversiteye başvuruyor ama cinsiyetinden dolayı kabul edilmiyor. 1934 yılında Hollywood'a taşınıyor ve orada tanıştığı bir adam sayesinde çok ünlü oluyor. Daha sonra 1940 yılına bakıyoruz, İngiltere de Peggy'i görüyoruz. Nişanlısıyla beraber. Abisi savaşa gidiyor. Düğün günü abisinin ölüm haberini alınca SOE'den gelen teklifi kabul edip nişanlısından ayrılıyor. Daha sonra tekrar 1947 yılına dönüyoruz. Carter ve Jarvis konsey hakkında daha çok bilgi öğrenmek için Hunt'u kaçırırlar. Konsey üyelerinin isimlerini ve buluşma mekanlarını öğrendikten sonra, Carter ve Sousa Arena kulübünün içine sızmak için SSR'ı hazırlarlar ama Vernon Master onları durdurur. Hunt'un kaçmasına izin vermek zorunda kalırlar ve Hunt korunma karşılığı Chadwick'e şantaj yapar. Hunt'un sebep olduğu karmaşıklıklardan rahatsız olan Frost, onu emer. Böylece Chadwick de onun güçlerini görmüş olur. Jason, Jane Scott'un bedenindeki Zero Matter'a doğru çekildiğini hisseder. Küçük bir parçayı emdikten sonra Jason tekrardan fiziksel formuna kavuşur. Carter ve Jason, Scott'un bedenini çalmaya karar verirler, böylece onun bedenindeki geri kalan Zero Matter ile Jason tamamen eski haline geri dönebilecektir. En azından onlar bu şekilde düşünmüşlerdir.

 Ama oraya gittiklerinde Whitney'in Zero Matter'ı kendisi için almaya geldiğini görmüşlerdir. Whitney daha sonra Calvin'i konseyden atom bombası çalmak için ikna eder. Böylece ilk kez Zero Matter'ı oluşturdukları gibi tekrar ve daha fazla oluşturabileceklerdir. Whitney ve Calvin, yardım istemek için Whitney'in eski sevgilisi ve suç kralı Joseph Manfredi'ye giderler. Joseph, Calvin'in medyadaki etkisi karşılığında adamlarını onlarla beraber gönderir. Peggy, Edwin, Daniel ve bazı SSR ajanları (burda söylemeden geçemeyeceğim: dizide burda yardım eden ajan isminin bilinmemesinden dolayı çok sinirliydi ve ben bile şu an hatırlamıyorum adını :D) bombaların olduğu Roxxon tesisine gizlice girip bombaları etkisiz hale getirirler. Peggy ve Whitney karşı karşıya gelirler fakat Peggy betonarme demirlerinin üstüne düşüp kazıklandığı zaman (yazar burda vuzuduna demirlerin kazık gibi çakıldığını söylemek istedi ama söyleyemedi) Whitney kaçar. Bu durum üstüne Daniel Peggy'i alıp hemşire nişanlısının yanına götürür. Bu sırada nişanlısı Daniel'in Peggy'e aşık olduğunu çakar tabi ve ondan ayrılır. Peggy iyileşirken Jason hep onun yanında kalır ve onu iyi hissettirmeye çalışır fakat bir süre sonra tekrar madde olmaktan çıkar.

 Tamamen yok olmamak için Jason değişik bir çember tasarlar. Ama bunun için bile daha çok Zero Matter'a ihtiyaç duyar. Peggy artık Zero Matter bulmanın tek yolunun Whitney olduğunu anlar ama gidip kendisi alamayacak kadar kötü durumdadır. Onun yerine Dottie'yı hapisaneden kaçırır ve onu Edwin ile beraber Calvin'in kampanya kutlamalarından birine yollar. Bu kutlama aynı zamanda konsey üyelerinin toplanması için yapılmıştır. Calvin konsey üyelerini Whitney ile tanıştırmak için bunu ayarlamıştır ki bu çok zor bir şeydir. Çünkü konsey yabancılarla dahi konuşmazken bir ''kadın''la konuşmayı kabul etmişlerdir. Bu toplandı da Vernon Masters ve Jack Thompson'da bulunmaktadır. Edwin, Jack'i oyalamaya çalışır, bu sırada Dottie Jason'un tasarladığı bir alet ile Whitney'den Zero Matter elde eder. Daniel Peggy'e karşı olan hislerinden hislerinden bahseder ve bu yüzden de nişanlısının ondan ayrıldığını söyler. Dottie konseydekilerin konuşmasını gizli gizli dinler. Calvin Whitney'e ihanet eder ve onu zapt etmeye çalışır. Tabii ki bu kadar gücü olan birini zapt etmeye çalışmanın salaklık olduğunu anlayamayacak kadar salak bir insan olan Calvin ve konseyin yarısı Whitney tarafından emilerek öldürülür. Whitney kendini konseyin yeni başkanı ilan eder. Jack ve Vernon ise Dottie'yi Whitney için yakalarlar.

Ve ikinci partın da sonuna geldik. Biliyorum çok uzun bir yazı oldu fakat ben yazarken hiç sıkılmadım. Umarım sizde okurken sıkılmamışsınızdır. Üçüncü partı bir sonraki hafta yayınlayacağım! Kendinize iyi bakın!